Koleston boykot mu? sorusu, markanın sahibi olan şirketlerin İsrail ile olan bağlantıları nedeniyle sıkça gündeme gelmektedir. Saç boyası denildiğinde akla ilk gelen markalardan biri olan Koleston, dünya çapında tanınmış bir isimdir. Ancak, markanın bağlı olduğu şirketlerin politik duruşları ve açıklamaları, Koleston’u etik alışveriş tartışmalarının merkezine çekmiştir. Bu yazıda, Koleston’un sahiplik yapısı, üretim süreçleri ve boykot iddialarını ele alacağız.
Koleston Hangi Şirketlere Ait?
Koleston markası, Wella AG’ye aittir. Ancak Wella AG’nin %74,1’lik hissesi KKR adlı bir yatırım şirketine, geri kalan kısmı ise Coty adında Amerikalı bir firmaya aittir. KKR, uluslararası bir özel sermaye şirketi olarak birçok sektörde yatırımlara sahiptir. Ancak, İsrail’e destek açıklamaları ve politik duruşu nedeniyle eleştirilere maruz kalmıştır.
Coty, güzellik ve kozmetik sektöründe faaliyet gösteren tanınmış bir Amerikan şirketidir. Markanın sahibi olduğu diğer ürünlerle birlikte Koleston da, bu şirketin global dağıtım ağı sayesinde geniş bir kitleye ulaşmaktadır. Ancak KKR’nin politik duruşu ve açıklamaları, Koleston’un boykot çağrılarında yer almasına yol açmıştır.
Koleston ve İsrail Bağlantıları
KKR, İsrail’e yönelik terör saldırılarını kınayan ve antisemitizme karşı duruşunu açıklayan şirketlerden biridir. Bunun yanı sıra, İsrail’e destek ve dayanışma açıklamaları da yapmıştır. Bu durum, KKR’nin sahibi olduğu markaların, özellikle de Koleston’un, boykot çağrılarında yer almasına neden olmuştur. Tüketiciler, bu tür bağlantılar nedeniyle Koleston yerine alternatif ürünlere yönelmeyi tercih edebilmektedir.
Boykot Tartışmaları ve Tüketici Tercihleri
Koleston’un boykot edilip edilmemesi, tüketicilerin etik alışveriş hassasiyetlerine bağlıdır. KKR’nin İsrail ile olan ilişkileri ve politik duruşu, bu markanın etik alışveriş listelerinden çıkarılmasına neden olabilir. Bununla birlikte, Coty’nin politik duruşu hakkında net bir bilgi bulunmamaktadır. Tüketiciler, bu tür durumlarda daha şeffaf ve etik değerlere sahip markalara yönelerek fark yaratabilirler.
Alternatifler
Koleston yerine, yerel üretim yapan ve etik değerlerine uygun hareket eden markalar tercih edilebilir. Bu tür markalar, tüketicilerin hem kalite hem de etik alışveriş beklentilerini karşılamaktadır. Koleston gibi global markaların, sahip oldukları şirketlerin politik duruşlarından etkilenmesi, alternatif markalara olan talebi artırmaktadır.
Koleston’un sahibi olan KKR’nin İsrail’e olan desteği göz önüne alındığında, markanın boykot edilmesi birçok tüketici için doğru bir tercih olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, bireysel farkındalığın artmasına ve tüketici davranışlarının politik etkiler yaratmasına olanak tanımaktadır.
Leave a Reply